Şair Yılmazoğulları imza gününde; “Sanatçı içinde yaşadığı toplumdan bağımsız değildir. Topluma yansıtacağı ürünler de şu ya da bu biçimde o toplumun özelliklerini yansıtır. İyi bir sanatçı güzel eserlerinin yanında, bağlı bulunduğu toplumun iyiliği için de çaba harcayandır. Ayrıca bu yönüyledir ki, ona toplumcu deriz. Bu bugünün bir icadı değildir. Osmanlı’da da edebiyat; Halk Edebiyatı ve Saray Edebiyatı olarak ikiye ayrışmıştı. Bugün halen bu ayrışma devam etmektedir. Saray için sözüm ona tırnak içinde sanat yapanları ibretle izliyoruz. Biz onun adına sanat demiyoruz esasen” ifadelerini kullandı.
Ressam Sarıhan: “Şiirsiz Bir Hayat Sonsuz Karanlıktır.”
Şair Yılmazoğulları’nın imza gününde sürpriz konukları vardı. Ressam Eray Mutlu Sarıhan da imza gününde şaire destek olanlar ve etkinliğe renk katanlar içerisindeydi. Sarıhan imza gününde; “Aramızda böylesine nevi şahsına münhasır bir rengi görmek gerçekten büyük mutluluk. Ölümsüz şairler yetiştiren Bodrum; güneşi, denizi, yeşili ve insanıyla bir şiir kenti. Emekli bir öğretmen olan Hikmet Yılmazoğulları, ‘Adını Sen Koy’ isimli kitabının önsözünde de belirttiği gibi, özgür, sınırsız, iddiasız ama tutkulu şiirleriyle aramızda. ‘Özgürlük kanatta değil, uçmak istediğin zaman yürekte’ diyen şair, ‘Gözlerimi gökyüzüne diktim. Gökyüzü deniz gibi masmavi. Uçmak istedim, uçabildiğim kadar’, ‘Sevmek istiyorum insanları, ağaçları, kuşları. İnadına sevmek insanları. Gün battı, uyumak istiyorum, sadece uyumak. Uyandığımda yalansız bir dünyaya uyanmak’ şiirleriyle duygularını ifade ediyor. Yalanla uyanılan bir dünya aynı zamanda karanlık bir dünyadır. Aklıma değerli şair Ataol Behramoğlu’nun; ‘Kara bir rüzgardı, esmekte hala,/ Karanlık saçarak, kötülük ve riya;/ Gömmek için iskelet elleriyle/ Bir ülkeyi dönüşsüz karanlığa’ dizeleri geldi nedense. Şiirsiz bir hayat sonsuz bir karanlıktır. Karanlıkta bir kıvılcım çakan şair Hikmet hocamıza başarılar diliyorum” ifadeleriyle duygu ve düşüncelerini ifade etti.
Bodrumlu Şair Satı: “Şiir Yaşamın En Manalı Buluşmasıdır.”
Yine şair Yılmazoğulları’nın imza gününü adeta şiir dinletisine dönüştüren kendisi gibi şair bir sanatçı konuğu daha vardı. İki şairin bu ilk karşılaşmasında konuk sanatçı Fatma Gözütok Satı şiirlerinden dörtlüklerle etkinliğe renk kattı. Bodrumlu şair Satı; “Hayat içerisinde sanat; derin ve anlamlı düşünceyle, yaşam pratiğinin mükemmel oranda harmanlanmasıdır. Sanatçı; sanatıyla, hayatların gerçeklerini arar. Düşünce ağacında, eylem meyvesinin peşinde koşar. Sanatçı sanatla; çekirdeği ağaca, ağacı meyveye dönüştürür. O herkesin yürüdüğü caddelerde yürür, ama caddeye ve yürüyen insanlara sanatın penceresinden bakar. Ancak kimsenin görmediğini görür, kimsenin düşünmediğini düşünür. Sanatçılar geçmiş ile geleceği bugünde buluştururlar. Yunus’un deyişiyle, nasıl ki; ‘Can vermeyince canan bulunmaz’ ise güzel olunmadan da güzellik bulunmaz. Ama güzel olanı, doğru olanı, iyi olanı aramanın ve bulmanın da bir bedeli var. O bedelin en ağır olanını ödeyenlerden birisi de ülkemiz sanatçılarıdır. Ama ne olursa olsun sanatın ve sanatçıların güzelde, doğruda, iyi olan da buluşması engellenemiyor. Bakın hiç planlamamış ve programlamamış iken burada değerli şair Yılmazoğulları’nın imza gününde buluverdim kendimi. Şiir yaşamın en manalı buluşmasıdır. Çok da mutlu oldum. Kendilerine yürüdükleri bu meşakkatli ve bir o denli de yüce olan bu muhteşem şiir serüveninde yol açıklığı ve başarılar diliyorum” görüşlerine yer verdi.