Muğla Milas’a bağlı Antik Kent İasos Kıyıkışlacık’ta yapılması planlanan maden limanı “Ayıldız Yük Tahmil ve Tahliye İskelesi ve Dip Tarama Projesi” için verilen ÇED Olumlu kararı Muğla İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.
Gerekçe olarak ÇED dosyasındaki eksikliklerin tamamlanarak tekrar başvurulması gibi yol gösterici bir üslupla mahkeme ÇED OLUMLU kararını iptal etmişti.
Biz İasos Mahalle Meclisi olarak avukatlarımızın önerisiyle bu kararın ardındakileri ve birkaç adım ötesinde neler olacağını sezip Danıştaya başvurmuştuk. (Ayıldız firmasının) Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Danıştaya başvuracağını tahmin ederek, dosyamız kapanmasın düşüncesiyle, kapanırsa tekrar dava açamayacağımızı bildiğimizden, en önemlisi de her idari ve yargısal tüm hukuki süreçleri kullanmış ve iç hukuk yollarını tüketmiş olarak gerekirse Anayasa mahkemesine de gidebilmek için Danıştaya başvurmuştuk.
Bir çok hukukçunun göremediği gidişatı danışmanlığımızı üstlenen duayen avukatlarımız öngörmüştü. Bu ince manevra sayesinde Muğla’da sadece biz, Danıştaya başvuru yaparak şimdi de Anayasa mahkemesine gitme hakkına bireysel olarak sahip olabildik, böylelikle süreci devam ettirebileceğiz.
Danıştaya başvuran tek davacılar olarak dilekçemizde, Muğla İdare mahkemesine açtığımız dava dilekçemizde öne sürdüğümüz onlarca farklı konuya cevap verilmediğini, dosyalar birleştirilmediği için bizimle hiçbir fiziki bağı olmayan, muhteviyatını bilmediğimiz bir dava üzerinden hukuksal sürecin yürütüldüğünü, o dava için alınan kararların, bilirkişi raporlarının bize tebliğ edilmeden, ne olduğu hakkında hiçbir fikrimiz olmayan dava üzerinden o dava için alınan kararların bizim davamıza da uygulandığını, yapılan mahkeme sürecinin usulsüzlüklerle dolu olduğunu, USULE İTİRAZ ettiğimizi, ADİL YARGILAMANIN YAPILMADIĞINI bu nedenle de İDARİ MAHKEMENİN KARARINA İTİRAZ ETTİĞİMİZİ belirterek BAŞTAN YARGILAMANIN YAPILMASI istemiyle temyize gitmek için dilekçemizi DANIŞTAYA vermiştik.
Diğer taraftan, Avukatımızın öngördüğü gibi Çevre Şehircilik Bakanlığı da Muğla İdare mahkemesinin kararını kabul etmedi ve temyiz için onlar da Danıştaya gittiler.
Danıştay (danışıklı dövüş misali) onlarca olumsuz nedene rağmen ( maden limanının üst ölçekli haritalarda işli olmadığından tutun, ilgili bölgede Körfez halkının, Milas ve Muğla Büyükşehir Belediyelerinin ve MUSKİ dahil tüm kurum ve kuruluşların limanın yeriyle ilgili verdikleri olumsuz görüşe, doğa ve çevre katliamı olacağına dair onlarca uzmanın verdiği rapora, arkeolojik sit alanı olduğu için ilgili bölgede imar yasasının yapılaşmaya izin vermemesine, yine ilgili bölgenin turizm ve tarıma ayrılmış bir bölge olmasına, her şeyi bir kenara bırakın her türlü tozuma faaliyetinin yasak olduğu Zeytincilik Kanunuyla korunan hektar hektar hasat edilen zeytinlikler olmasına rağmen) Muğla İdare mahkemesinin ÇED OLUMLU iptal kararını inceleme ve araştırmayı kendisi yaparak (ki bunu mahkemeler yapar ) esastan bozdu! İtiraz yolunu da kapattı!
Bizim Danıştaya verdiğimiz temyiz dilekçemize cevap dahi verilmeden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının temyiz istemi görüldü ve onlar için alınan karar bize tebliğ edildi!!!
Kıyıkışlacık sayfalarından birinde bir avukat beyan vermiş; “Bu karar sebebiyle Yükleme Limanı yapılması önünde hukuki hiç bir engel kalmamıştır” diyor; Yapılan bu açıklama tümüyle YANLIŞ ve İSABETSİZDİR!!
Henüz hukuk yollarının tamamı tükenmediği gibi liman inşaatının yapılaşması yoluna gitmeleri için gereken imar uygulamaları ve izinlerinin de olmadığını belirtmeliyiz!!
Kıyıkışlacık’ta ve Milas’ta bizden başka hiçbir dernek veya kişi Danıştaya gitmediği, yani hukuksal yollarının tamamını hiç kimse kullanmadığı için, sadece işin başından beri her türlü idari ve yargısal tüm hukuksal süreçleri kullanarak iç hukuk yollarının hepsini tüketmiş olanlar olarak SADECE bizler Anayasa Mahkemesine başvurma hakkına sahibiz.
Bu konuda hazırlandığımızı kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.