Düzenlenen etkinliğe ilçedeki siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri de destek verdi. Bir dakikalık saygı duruşu ardından düzenleme komisyonu adına etkinliği yöneten İnşaat Mühendisi Aydın Doğer yaptığı açılış konuşmasında; “Biz onları unutmadık. Unutursak kalbimiz kurusun. Onları kavgamızda yaşatıyoruz. Halkımızda unutmadı. Bugün ülkede 400.000 çocuğa Deniz ismi verildi ise bu boşuna değildir. Bugün sadece onları anmayacağız. Dün de onların ağabeyi, avukatı, yoldaşı Halit Çelenk’in ölüm yıldönümü idi. Ülkemizde toprağa düşen tüm devrim şehitleri geleneğimizin solmayan kızıl karanfilleridir” diyerek mikrofonu etkinlik platformu sözcüsü Yüksel Oktay’a verdi.
Aynı zamanda emekli eğitimci olan Oktay konuşmasında “ “Deniz Gezmiş’ten sonra darağacına çıkarılan Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın ‘Kahrolsun faşizm’ haykırışı, bugün hâlâ grevlerde, meydanlarda, kampüslerde mücadeleye güç veriyor. Deniz’lerin emperyalizme karşı mücadelesi, bu açıdan da ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Türkiye’de bugün de 60’lı ve 70’li yıllarda olduğu gibi, emperyalist ve işbirlikçi tekellerin kârları artarken, halkın yaşam ve çalışma koşulları giderek kötüleşiyor. İşçiler, emekçiler, gençler arasında geleceğe ilişkin güvensizlik büyüyor.
Farklı uluslar ve milliyetler, dinler ve mezhepler arasında hak eşitsizliği, ezen ve ezilen ilişkisi sürüyor. Ülkenin, sömürge madenciliği örneğinde de görüldüğü gibi emperyalist ve işbirlikçi tekellere sınırsızca peşkeş çekildiği bir süreçten geçiliyor. İliç’te işçilere mezar olan sömürge madenciliği ülkeyi bir ahtapotun kolları gibi sarmış durumda” görüşlerine verdi. Etkinlikte BODTÜM (Bodrum ODTÜ Mezunları Derneği) Başkanı Barkın Kurt’ta yaptığı konuşmada: “Geçtiğimiz hafta ODTÜ’de idim. Saray emir eri ODTÜ rektörü ODTÜ şenliklerini yaptırmamaya kalktı. Bu girişim her zamanki gibi direnişler karşılaştı ve sonuçsuz kaldı.
Yine ODTÜ’de Devrim Stadyumu vardır. O stat da, ‘Devrim’ yazar. Onu silme çabaları her karanlık dönemde söz konusu oldu. Anlamadıkları; İdealleri olan, o idealler uğruna mücadele eden insanların baş mimarı olduğu büyük bir başkaldırının; Soğuk Savaş’ın tam ortasına doğmuş olan bir kuşağın faşizme, kapitalizme, emperyalizme ve sömürüye karşı dünyayı çepeçevre saran direnişinin hikayesidir, 68 Kuşağı’nın hikayesidir o altı harfli kelimede yazan.
Devrim de zaten böylesi bir derinlik değil midir? Ne Denizleri yüreğimizden, ne de Devrim’i hayatımızdan kimsenin, hiçbir gücün silebilme olanağı ve şansı olamayacaktır” ifadelerini kullandı.
Bodrum Baro Temsilcisi Onursal Özbek de konuşmasında: “Deniz Gezmiş bu ülkede 100.000’lerce çocuğun olduğu gibi benim evladımın da isim babasıdır. Denizler bu ülkede herkesin değeridir. Bugün Türkiye’de hiç bitmeyecek bir özlemin, yüreklerde hiç dinmeyecek sızının 52. yıl dönümüdür.
52 yıl önce bugün 68 gençlik hareketinin önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, 6 Mayıs 1972 günü Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nin verdiği kararı Meclis’in onaylamasıyla idam edilmiştir. Geçmişimizdeki bu kara günü vicdanımız sızlayarak hatırlarken, Deniz’ler, halkın yüreğinde parlayan birer yıldıza dönüşmüşlerdir.
İdama bile hiç korkmadan, başı dik, onurlu ve yiğitçe giderken son sözleri, bağımsızlık ve kardeşlik olan bu üç cesur devrimcinin, emperyalistleri ve ülke içindeki işbirlikçilerini hala korkutuyor olması bundandır” dedi. Etkinlikte son olarak söz alan CHP İlçe Başkanı Tuna Işın da: “6 Mayıs 1972’de Deniz’lere kıyanlar, aslında ‘tam bağımsız Türkiye’ fikrini idam etmeye kalkmışlardır. Emperyalistlerin tahakkümünden tamamen kurtulmuş, ekonomik ve politik olarak özgür, halkın kendi iradesiyle yönetildiği ve üretilen değerlerin adilce bölüşüldüğü bir Türkiye hayali, ne mutlu ki idam edilememiştir.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, bugün ülkenin dört bir yanında filizlenen umuttur, iradedir, cesarettir, haykırıştır. Onların bize bıraktığı miras, Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerin türküsü, sloganıdır. Üç fidanımız ve savundukları düşünceler, sınıfsız, sömürüsüz ve eşit bir toplum için tam bağımsız bir Türkiye sevdası yaşıyor, yaşamaya da devam edecek. Onların sevdası bizim sevdamızdır. Denizler’i unutmayacağız, Denizler ve onların temsil ettiği değerler daima bizlere yol gösterecek” diyerek konuşmasını sonlandı.
Meydanda sık sık; “Denizlere Sözümüz, Devrim Olacak. Faşizme Karşı Omuz Omuza. Devrim Şehitleri Ölümsüzdür. Denizlerin Yolunda, Filistin’in Yanındayız. Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganları atıldı. Etkinliğe katılanlar Hakkı Elbeyli’nin okuduğu şiirler ve Bülent Çatalkaya’nın türküleri ile duygusal anlar yaşadı.
Etkinliğin bitiminde 3 Fidan için oluşturulan “Devrim Zinciri”, Bodrum Belediye Meydanı’na sığmadı. Katılımcıların bir kısmı zincirin dışında kaldı. Eylem çevredeki vatandaşlar tarafından da yoğun bir ilgiyle karşılanırken, çarşı esnafı da etkinliğe alkışlarla destek verdi.
Ayhan Karahan