Muğla’nın Bodrum ilçesi Kumbahçe mahallesi kıyısında Pazar ikindi vakti toplanan çevre ve doğa savunucuları, sahilin lokanta, otel ve kafelerce işgal edilmesi nedeniyle kıyı şeridi boyunca yürünecek yer kalmadığını ve denize ulaşımın engellendiğini protesto etmek amacıyla bir basın açıklamasında bulundular; kıyı boyunca masa ve şezlongların arasından dövizleri ve pankartlarıyla yürüdüler,
Polisin slogan atıp yürüyüş yapılamayacağını söylemesi üzerine halk plajında toplananlar ile polis arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandıysa da sloganlarının Anayasal haklardan öte bir hak ve talep içermediğini savunan eylemciler eylemlerini sürdürdüler.
Göstericilerin sloganları Anayasal haklarımızdan ibarettir…
Özgür Kıyılar Bodrum Platformu adına 6 sözcünün kısım kısım okuduğu basın açıklamasında “Anayasal hakkımız olan tüm kıyılara eşit ve özgürce ulaşma hakkının önündeki engelleri kaldırmalarını istiyoruz. Artık yeter, Anayasa ne diyorsa onu uygulayın. Anayasanın tarif ettiği kıyı kanunu uygulanıp, işgaller son buluncaya kadar kıyılarda olmaya, tüm canlıların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz” denildi
Özgür Kıyılar Bodrum Platformu basın açıklamasının ilk kısmını Gümüşlük Forumu’ndan Nahide Yavuz okudu
Bu talanı durdurun kıyılar halkındır!
Basın açıklamasında, “3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizin sahilleri yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekiliyor. Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyorlar. Anayasanın 3621 sayılı kanun 5. maddesi Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı Sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” dendiğine dikkat çekildi.
Yine 6.madde
Basın açıklamasında, Kıyı Kanunun 6. Maddesine atıfta bulunarak “ Kıyı, herkesin eşit ve özgürce yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz.,, Kıyıların doğal yapısını değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, dolgu yapılamaz, kum, çakıl alınamaz, dökülemez” dendi ve şu anayasaya vurgu yapılarak devam edildi:
“Anayasa, tüm yurttaşlara kıyılarda eşit kullanım hakkı verse de yurttaşların kıyıları ücretsiz kullanımı engelleniyor. Yazın gelişiyle kıyı işgalleri artarak devam ediyor . Kumsalda iskele yapımı yasaklanmasına rağmen her gün farklı kıyıda, kumsalda iskele çakılmaya devam ediliyor. ‘Size özel koy’ reklamıyla talan projeleri satışa sunuluyor.”
Yasaya aykırı yapılanmalar
Basın açıklamasında kıyı kanununun ihlal edildiği belirtilen örneklere yer verildi:
“Gündoğan Çetili burnunda BESA inşaat tarafından yapılan Bo’viera projesinde denizin 32 dönüm doldurulduğu mahkeme tarafından tespit edilip, dolgunun kaldırılması kararı Belediyeler ve valilik tarafından uygulanmadığı için deniz dolgusu devam ediyor. Halkın şikayetine akla ziyan cevaplar veriliyor. Torba’dan Gölköy’e kişiye özel koylar ile ormanlarımız talan ediliyor.
Cennet koyda bin bir hukuksuzlukla Gökburunda Cengiz holdingin doğa katliamı hızla ve artarak sürüyor. Turgutreis Ali Hoca Burnu’nda Mavi Arya şantiyesi önünde kıyıda iskele yapımı yasadışı olarak devam ediyor. Aspat’da Anthaven projesinde yüzlerce yıllık azmak ortadan kaldırılarak yapılan tüm çalışmalar ile Anayasa ayaklar altına alınıyor.
Tüm bu işgaller ortadayken yandaş sermaye gruplarına, halkın eşit ve özgürce kullanımına açık olması gereken milyonlarca canlının yaşam alanları olan, ormanlık kıyı alanları otel yapımı için tahsis ediliyor. Kızılağaç da 35 milyon m2’nin üstünde orman ve zeytinlik vasfında kamu arazisi sözde otel yapımı için tahsise çıkıyor. Bu tahsisleri durdurun diyoruz. Beton turizmi ülke turizmine katkı değil ancak felaket getirir” dendi.
“Mavi Turun can damarı koylar tek tek yok ediliyor. Deniz ekosisteminin yaşam kaynağı deniz çayırları bu projelerle hızla tüketiliyor. Vakıflar, şirketler, oteller işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çeviriyor. Ecrimisil adı altında her yıl sürekli kiralamalar ile işgaller yasalaştırılarak bizzat devlet kurumları tarafından ücretli kullanıma açılıyor.
Tüm bunlar yaşanırken Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanı kıyılar halkındır, halk plajları açacağız, işgalci MUÇEV şirketinin kıyıları işleteceğini söylüyor. Plajlarımızın büyük bir kısmı işgal altındayken Turizm bakanlığı tarafından kıyılarımızın doğal yapısı bozularak sözde halk plajları yapılıyor.
Tüm kıyılara eşit ve özgürce ulaşım hakkı
Bizler; Belediyelerden ve Turizm bakanlığından Halk plajları açmasını değil, Anayasal hakkımız olan tüm kıyılara eşit ve özgürce ulaşma hakkınızın önündeki engelleri kaldırmalarını istiyoruz.
Artık yeter Anayasa ne diyorsa onu uygulayın. Anayasanın tarif ettiği kıyı kanunu uygulanıp, işgaller son buluncaya kadar kıyılarda olmaya, tüm canlıların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz “ sözleriyle basın açıklamasının sonuna gelindi.
Kıyı boyunca masalar ve şezlonglar arasından geçerek yürüyen eylemciler
Basın açıklamasının ardından eylemciler işgal altında olan Kumbahçe sahilinden Azmakbaşı yönünde dövizleri ve afişleri ile yürüdüler. Dönüşte Paşa Taralası’nda düzenledikleri bir forumda bundan sonra yapacakları etkinlikleri görüştüler.
Özgür Kıyılar Bodrum Platformu’nun düzenlediği bu eyleme Muçep Bodrum Meclisi, Gümüşlük Forumu, Misgibi1Bodrum, Kent Konseyi Çevre ve Ekoloji Meclisi, Kent Konseyi Dirmil Çalışma Grubu, Eğitim Sen, Emek Partisi, Tip, Yeşil Sol Parti, 2017 Yurttaş İnisiyatifi ve Dem parti destek verdi.
26.5.2024
Dario Navaro