Dev Yapı İş sendikası, Kesk, Eğitim Sen, Kesk Büro Emekçileri Sendikası, TİP ve Dem Parti temsilcilerinin 26 Temmuz Cuma günü toplandığı Terfi Merkezi önünde Muğla Su İnisyatifi’nin olayla ilgili basın açıklaması okundu.
Basın açıklamasında yaşananın “Açık bir iş cinayeti” olduğu ifade edildi.
İnisyatif’in basın açıklamasını okuyan Dev Yapı İş Sendikası Muğla temsilcisi Güney Şirin
Basın açıklamasında şu ifadelere yer aldı:
“BU BİR KAZA DEĞİL CİNAYETTİR!
Bir işçinin canı, ortalama fiyatı 1.000 TL olan GAZ MASKESİ kadar kıymete değer bulunmamıştır. Yine kaza süsü verilmiş bir iş cinayetiyle karşı karşıyayız ve bizler katilleri tanıyoruz. Katileri 2013 de 7 işçinin canını kaybettiği Tekfen Güllük Arıtma tesisinden tanıyoruz, Soma’dan tanıyoruz, Ermenek’ten Zonguldak’tan, İliç’ten tanıyoruz. Muğla Su ve Kanalizasyon işleri MUSKI Turgutreis arıtma terfi merkezinde işçiler, yeterli güvenlik önlemleri alınmadan göz göre göre ölüme gönderilmiştir. Yapılan temizlik çalışması sırasında işçilerden, 38 yaşındaki Mehmet Nuri Baştuğ adlı işçi kardeşimiz metan gazı zehirlenmesi sonucu dengesini kaybederek atık su kanalına düşmüş ve hayatını kaybetmiştir. Olay yerinde çalışan diğer 2 işçi de zehirlenme sonucu hastaneye kaldırılmıştır. Hayatını kaybeden işçi kardeşimize rahmet, yakınlarına sabır ve yaralanan işçi kardeşlerimize acil şifa diliyoruz.
Kaza mahali
Bu bir iş cinayetidir ve tüm iş cinayetleri gibi politiktir. İş cinayetleri istatistiklerinde Avrupa ortalamasının 10 katı oranlara sahip ve bu oranlarla dünyada ilk 10’a giren ülkemizde, artık basının bile kanıksadığı, haber takibi yapmayı bıraktığı, adına kader, yazgı, fıtrat denilen bu ölümler esasında planlı, programlı, taammüden insan öldürme suçlarıdır.
Bu suç asla cezasız kalmamalı ve başka iş cinayetleri yaşanmamalıdır. Bu cinayette ihmali olan tüm kamu görevlileri ve taşeron firma yetkilerinin en ağır cezalarla yargılanması için maddi manevi ve hukuksal anlamda İşçi kardeşlerimizin ve ailelerinin yanında olacağız.”
Söz alan TİP Bodrum ilçe başkanı Arif Özçelik de, “Türkiye İşçi Partisi olarak, böylesine vahşi şartlarda canları pahasına çalışmak zorunda bırakılan işçi kardeşlerimizin, işçi yoldaşlarımızın hangi siyasi görüşe, hangi inanca sahip olurlarsa olsunlar yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı bilmelerini istiyoruz. Partimiz işçilerin yasal haklarını öğrenmeleri ve aramaları için onlara destek olmaya devam edecektir” dedi.
Basın açıklamasının ardından, Bodrum genelinde yapı işçilerini örgütlenmesinin durumu üzerine görüşlerine başvurduğumuz Güney Şirin, “Maalesef, Bodrum’daki işçiler genelde gurbetçi işçiler, o nedenle örgütlenmek çok zor oluyor, işçilerimizin hatta bir kısmı şantiyelerde götürü işler yapıyor, sigortaları ödenmiyor, bu nedenle de örgütlenmek çok sıkıntılı oluyor. Şantiye ziyaretleri yapıyoruz, Bodrum’da Muğla’da 200’e yakın üyemiz var… yaşamını yitiren işçinin iş arkadaşlarının bile haberi basından öğrendikleri, hatta bazıların hiç duymadıkları bir durumu değiştirmek için örgütlenmek zorundayız” dedi.
27.7.2024 – Dario Navaro