Bodrumlu Kadınlar, Mücadele Geleneğini Yaşatıyorlar.
25 Kasım 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile ilan edilen gündür.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün kökeni; Dominik Cumhuriyeti’nde Patria, Minerva ve Maria kardeşlerin, 1960 yılının 25 Kasımında diktatörlüğe karşı mücadele ederken tecavüz edilerek öldürüldüğü güne yaslanır. Dominik’te 30 yıl süren bir diktatörlük ve canları pahasına mücadele veren 3 kız kardeş: Mirabel Kardeşler… BM kararı öncesinde, Mirabel Kardeşler’in anısını yaşatmak adına 25 Kasım, ölümlerinden yıllar sonra, 1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde gerçekleşen Latin Amerikalı ve Karayipli Kadınlar Kongresinde “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak ilan edilmişti. Bugün yeryüzünde diktatör Rafael Trujillo’yu anımsayan yok. Ancak Mirabel Kardeşler dünya halklarının özgürleşme mücadelesinin ve adalet arayışının simgesi oldular.
Bodrumlu Kadınlar Yalnız Yürümedi.
Bodrum’da da Mirabel Kardeşlerin mücadele mirasını Bodrum Kadın Platformu devraldı. Geçmişte de oldukça etkili ve farkındalık yaratan eylemlere imza atan platform bugün saat 17.00’de Bodrum Belediyesi Çarşı Kafe önünde bir araya geldi. Platform üyeleri buluşma yerinde yurttaşlara; İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet konusunda bilgiler verdiler. Çarşı Kafe önü spontan bir şekilde adeta forum alanına dönüştü. Buradan; “Öfkemiz Yasımız Büyük. Bu Enkazı Biz Kadınlar Kaldıracağız” pankartı ve “Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganları ile yürüyüşe geçen kadınlara çevre esnafı alkışlarla, sürücüler ise korna, klakson çalarak destek verdiler. Bodrum’da ziyaret amaçlı bulunan çok sayıda misafir de eylemcilere slogan ve alkışlarla destek verdi.
Bodrum Kadınlar Soruyor: “Ne Yaptınız?”
Bodrum Belediye Meydanı’na ulaşan platform adına basın açıklamasını Nurgül Duğan okudu. Duğan açıklamasında katledilen kadınların isimlerini dile getirerek; “Ne Yaptınız? Ne yaptığınızı, ülkenin İçişleri bakanından biliyoruz: Koruyucu tedbir almak yerine, kadınları suçlayıp, -onlar da kapıyı açmasalardı- dediniz. Ne yaptınız? TBMM- Kadına Şiddet ve Ayrımcılıkla Mücadele Araştırma Komisyonu başkanlığına, bir erkeği atadınız. Narin, Sıla, Leyla, Şirin…Yüzlerce çocuk yanıbaşımızda şiddete, tacize maruz kaldı, öldürüldü. “Çocuğun Yaşam Hakkı” raporunda, son 6 ay içinde 343 çocuğun önlenebilir sebeplerden dolayı hayatını kaybettiği yazıyor. Ne yaptınız? Çocuğun rıza yaşını 12’ye indirmeye kalkıştınız. Tarikat yurtlarında tacize uğrayan çocukların değil, tarikatların yanında sıralandınız. Erkek-devletin yürütücülüğünü yapan AKP / MHP iktidarı, size sesleniyoruz! Haklarımız ve hayatlarımız üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçin! Çünkü biz, özgürlüğümüzden, yaşam tarzımızdan, haklarımızı garanti altına alan uluslararası sözleşmelerden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. ‘Tek adam’ ın imzasıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan İstanbul Sözleşmesi’nden, 21 Mart 2021 tarihinde çıktığınızı unutmadık. Kararınız bizim için yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi’ inden de, 6284 sayılı yasadan da vazgeçmeyeceğiz” görüşlerine yer verdi.
“Diktatörler Kadınlardan Çok Korkarlar.”
Bodrum Kadın Platformu’nun 25 Kasım eylemine destek veren bir çok erkek içerisinde yer alan Doğan Sönmez; “Bu eyleme sadece vicdanımı rahatlatmak, sorumluluktan kurtulmak için destek vermedim. Kadınlar gerçekten bizlere örnek oluyorlar ve öncülük yapıyorlar. Dikkat edilirse yeryüzünde diktatörlerin mezar kazıcıları genellikle kadınlar olmuştur. Tarihsel bir kırılma anlarında, isyanın meşalesini kadınlar yakmıştır ve taşımıştır. Bu yüzden yeryüzünde tüm diktatörler, kadınlardan çok korkarlar. Ve biraz da bu yüzden kadınlara karşı acımasızdırlar. Çünkü kadın doğası gereği sevgiye, barışa, adalete ve hayata dönüktür. Kadının toplumsal hafızası oldukça güçlüdür. Unutmaz ve hiçbir diktatörün kuru gürültüsüne de pabuç bırakmaz” ifadelerini kullandı. Eylemlerinin bitiminde kadınlar şarkılar, türküler söyleyip; halay çektiler.