Okullarda Siyasi Atama Huzursuzluğu.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından geçtiğimiz günlerde ‘proje okulu’ olarak tanımlanan liselere yeni öğretmen atamaları gerçekleştirildi.

Atamaların ardından bazı öğretmenlerin görevlerine son verilmesi başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin çeşitli noktalarında tepkiye neden oldu. Türkiye’nin birçok kentinde okullar eylem alanına döndü. Kamuoyunda “proje okulları” olarak anılan Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarının açıklanmasıyla okullarda görev yapan 20 binden fazla öğretmen kadro dışı bırakıldı. Eğitimcilerin sürgün dediği uygulama okulları ayağa kaldırdı.
İlçemizde de Eğitim Sen öncülüğünde bugün Bodrum Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Eğitim Sen’in eylemine Öğrenci Velileri Platformu yanı sıra sivil toplum örgütlerinden, siyasi partilerden ve yurttaşlardan da geniş destek geldi. Ancak açıklamanın yapılmasına 20 dakika kala yüzlerce öğrencinin derslere girmeyerek, dövizlerle ve sloganlarla öğretmenlerine destek olmak için okul bahçesine inmesi duygusal anların yaşanmasına da neden oldu.
Akergin: “Liyakatsızlık Eğitimi Çürütür.”
Bodrum Anadolu Lisesi önünde basın açıklamasını okuyan Eğtim Sen Bodrum Şube Başkanı Şükriye Akergin; “Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır. Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde ‘Bakanlık takdiri’ sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir. Eğitim kurumlarını, siyasal iktidarın arka bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Liyakatsızlık eğitimi çürütür. Öğretmen atamaları, yönetici atama ve görev uzatma kriterleri liyakata dayalı olmalıdır” görüşüne yer verdi.
Velilerden Öğretmenlere Destek.
Öğretmenlerin eylemine destek veren Bodrum Veli Platformu sözcüsü Eda Karakiraz da; “Son dönemde eğitim kurumlarında yaşanan kaygı verici gelişmeleri endişe ile takip ediyoruz. Yıllarını eğitime adamış öğretmenlerimiz görevlerinden alınıp, yerlerine eğitim ile alakası olmayan kişiler atanıyor. Bu durum öğrencilerin psikolojik bütünlüğünü ve akademik gelişimini olumsuz etkilemektedir. Eğitimde kalite ve gğven duygusu zedelenmektedir. Eğitim süreklilik ve liyakat ister. Okullar ideolojik bakış açısıyla, kadrolaşma amacıyla karartılamayacak denli hassas kurumlardır. Buradan yetkililere sesleniyoruz. Eğitim kurumları arka bahçeniz değildir. Çocuklarımızı birilerinin ideolojik kadrolaşma heveslerine kurban etmeyeceğiz Eğitimde liyakat talep etmek, lütuf istemek değildir. Eğitimin olmazsa olmaz zorunluluğudur. Çocuklarımız kimsenin deneği değildir. Sessiz kalmayacağız. Bu kırmızı çizgimizden geri adım atmayacağız” görüşlerine yer verdi.

Eylem boyunca öğrenciler İzmir Marşı’nı hep bir ağızdan sözlerken, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” sloganını attılar. Yine son dönem tartışmaya açılan, “Andımız” öğrenciler tarafından üç kez okundu. Eyleme destek için gelen yurttaşlardan Sevim Güntaş; “Öğretmenin huzur bulamadığı bir ortamda toplumda barış içinde, mutlu yaşayamaz. Öğretmenlerimiz ne istiyor? Eşitlik, adalet ve liyakat istiyor. Bunlar zaten olması gereken temel değerler. Zor günlerden geçiyoruz. Ama vazgeçmeyeceğiz. Öğretmenlerimiz kazanacak. Ülkemiz kazanacak. Şu karşımızdaki pırıl pırıl yüzleriyle ve yürekleriyle duran gençlerimiz, evlatlarımız kazanacak” görüşünü dile getirdi.